MARAŞ KIYIMI
“Gerçekler devrimcidir” der Lenin. Gerçekleri örtbas
etmek, doğruları yadsımak, insanları yalanlarla uyutmaya
çalışmak halk yığınlarını sömürüp soyan karanlık güçlerin
yöntemidir. Koçgiri, Dersim kırım kıyımlarından son Sivas
kıyımına kadar çeşitli dönemlerde tezgahlanan bu kanlı
olaylar temelinde Kürt halk yığınlarını ezmeye yönelik olsa
da, Kemalist devlet yapısının bir başka sağlıksız yanını,
“laiklik” palavrasına karşın“Sünni” karanlık yapısını
belirler. Koçgiri Olayı’nın aşağılık, canavar komutanı Sakallı
Nurettin Paşa “Bu ülkede “zo” diyenleri temizlediler, “lo”
diyenleri de ben temizleyeceğim” der. Ancak o bölge de,
‘38’de, bu Sakallı Paşa’nın damadı Abdullah Paşa’ca en
kanlı biçimde yok edilmeğe kalkışılmış DERSİM de alevi
halk yığınları bölgesidir.
MARAŞ’ta, ÇORUM’da bu rezil olaylar yaşanırken
Türkiye’nin bir başka yerinde FATSA’da çok başka olaylar
yaşanıyordu. Terzi Fikri adlı sosyalist bir Fatsa’lı yurttaş
kendini hemşerilerine sevdirip Belediye başkanı seçilmişti.
Kısa sürede öteki partilerdeki Fatsalıların da gönlünü
kazanan Fikri, örnek bir yönetim kurmuştu. Türkiye’nin
sol-gerçek demokrat tüm kişileri Fatsa’ya gidiyor,
gördükleri, yapıcı dayanışmalı kardeşlik ortamından
mutluluk duyuyor, içtenlikle övgülü yazılar yazıyorlardı.
Basın bir yandan da o günler tüm Türkiye’yi sarsan
Maraş-Çorum kanlı olayları nedeniyle hükümete eleştirel
biçimde sataşmaktaydı. Tam o günlerde Başbakan
Süleyman DEMİREL basına “MARAŞI, ÇORUM’u bırakın
da FATSA’ya bakın!” diyordu. Kısa süre sonra da o canım
FATSA mutluluğu, en çirkef oyunlarla yerle bir edildi.
Bu zıt olayları özellikle gösteriyorum. İşin özü bu
aslında; Halklar acılar içinde birbirini kırsın, dünyayı
ellerinde tutan karanlık güçler soysunlar, sömürsünler,
yok etsinler. Aman halklar uyanmasın!
Bu karanlık oyunu yok etmek temel görevimizdir.
İnsanlığın kurtuluşu halkların kardeşliğinden doğacaktır.
Vedat TÜRKALİ